Zamanda Yolculuk Dizisi: “Pera Palas’ta Gece Yarısı”

Pera Palas’ta Gece Yarısı, Netflix Türkiye’nin yeni orijinal dizisi. Başrollerde Hazal Kaya, Tansu Biçer ve Selahattin Paşalı yer alıyor. Dizinin creator ismi üç isim, Sam Anzel ve “Ottoman Rising” belgesel dizisinin yapımcılığını da yapan Kelly McPherson ve Emre Şahin. Aynı zamanda dizinin de yapımcıları. Kelly McPherson ve Emre Şahin de zaten dizinin yapımcısı olan “Karga Seven Pictures” isimli şirketin kurucularından. Emre Şahin dizinin altı bölümünü, Nisan Dağ da iki bölümünü yönetiyor. Diziye gelecek olursak, bulunduğu atmosferi başarılı olsa da, teknik anlamda başarılı olup olmadığı tartışılır.

Konusu

Pera Palas’ta Gece Yarısı, Esra’nın bir gazeteci olarak Pera Palas’a gitmesini, oradaki görevli olan Ahmet’in ona yardım etmesiyle olaylar başlıyor. Esra, ünlü edebiyatçı Agatha Christie’ye dikkat kesiliyor ve onun kaldığı odada kalmak da istiyor. Film tabii ki onun kitabından uyarlama değil ama “Doğu Ekspresinde Cinayet” diye de bir romanı var filme de konu alan, hatta günümüzde de yakın zamanda yenisi çekilen ve içinde İstanbul da geçen… Konuya geri dönecek olursak; dizinin anahtarı, gerçek bir anahtar. Anahtarla Esra, Ahmet’in bıraktığını sanıp geçmişe gider ama hiçbir şey fark etmez. Kendisini 1919 Pera Palas’ında bulur ve hemen arkasından Ahmet gelir. Ahmet geldikten sonra da Peride’yi görür, Esra zanneder. Sonra da Ahmet, Esra’yı bulur ve Esra’yı ortamdan uzak tutmaya çalışır.

Tabii ki konu buradan sonra olaylar başka türlü gelişmeye başlar. Hani bir klasiğimiz vardır geçmişe gitsek, gelecekten sürprizbozan (spoiler) vermeye kalkarız ya! Tam da bu oluyor dizide. Esra, İngiliz askerlerin masasına gidip Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı’nı başlatacağına dair spoiler veriyor ve olaylar gelişiyor. Artık Esra, geleceğe müdahale etmiştir ve bunu Peride olarak, Ahmet’le, hatta içinde Halit, George ve Reşat gibi isimlerin de içinde bulunduğu bir ortamda düzeltmek zorundadır. Esra ve Ahmet’in temel amacı, bu ortamda Mustafa Kemal’e yapılan suikastı engellemektir.

Nasıl Bir Dizi?

Öncelikli olarak konsept ilgi çekici, her ne kadar “zamanda yolculuk” artık sık rastladığımız bir şey olsa da. İçinde Atatürk’le ilgili sahnelerin olması da ilgiyi artırıyor; ancak yeteri kadar iyi işlenen bir şey değildi. Mustafa Kemal’e suikast düzenlenme fikri, gelecekten gelen birisine bağlanma fikri olaya biraz yapaylık katıyor. 1926’daki Mustafa Kemal’e İzmir Suikastı olayı işlenmiş olsa belki daha iyi olurdu. Olay bu şekilde yaşanmış olsa, belki konsept gerçek bir olay üzerinden ilerlemiş olurdu. Suikast olayı gerçek ama gerçekleşmemiş bir olaydı. Gerçi bu konsepti uygulamak son derece zor olurdu.

Dizinin bir diğer sıkıntılı noktası, zamanda yolculuk meselesinin uzatıldıkça uzatılması… Zamanda yolculuk meselesi bir ya da birkaç kişi üzerinden değil, birkaç fazla kişinin üzerinden işleniyor ve bu da dağılmalara yol açıyor. Karakterler geçmişe dönüp, geleceğe müdahale de edebiliyor. Anahtarla yolculuk konsepti dağılarak ilerledi. Ayrıca karakterler arasında derinlik de yoktu. Merak ettirerek başladı ama düz bir şekilde ilerleyip, düz bir şekilde bitti. Aslında tahmin edilebilir şekilde ilereldi. Zamanda yolculuk teması altında gelişen olaylar diziyi izlenebilir kıldı ve de Mustafa Kemal Paşa detayı.

Esintiler

Türkiye’de bilim kurgu türünde yapımlar görmeye çok fazla alışık değiliz, yeni üstüne yeni yapımları görünce şaşırmadan edemiyoruz. Yakın zamanda çıkan Börü 2039 bunlardan birisiydi. Pera Palas’ta Gece Yarısı ise, yine bunlardan birsi oldu. Börü 2039 gelecekte geçerken, Pera Palas’ta Gece Yarısı geçmişte geçiyor ve tabii konsept olarak tamamen farklılar. Muhtemelen bu diziyi izlerken aklınıza “11.22.63” dizisi gelecek ama ondan önce başka bir şey gelmeli: 1985 yapımı olan “Back to the Future” filmi.

Back to the Future” filmi üçleme bir filmdi ve Marty’nin, çatlak profesör Dr. Emmeth’in yaptığı arabayla geçmişe dönüp geleceği düzeltmesini anlatıyordu. Aslında Pera Palas’ta Gece Yarısı dizisinin ve daha birçok yapımın zamanda yolculuk konusunda esin kaynaklarından birisi de bu üçleme film. Doctor Who dizisi de var tabii ki zamanda yolculuk konusunda öne çıkan ve daha da eski olan. Stephen King’in 11.22.63 romanı 2011 yılında yazılmış, 2016 yılında da diziye çekilmişti ve 1963 yılına dönüp Kennedy suikastını önlemeye çalışmaya yönelik bir diziydi. Konsept olarak Pera Palas’ta Gece Yarısı dizisinin esin kaynağı da bu dizi.

Türkiye’de Zamanda Yolculuk

Zamanda yolculuk temalı aslında gördüğümüz ilk yapım değil. Televizyonda Osmanlı Tokadı isimli bir dizi vardı, zamanda yolculuk temalı bir diziydi. Leyla ile Mecnun dizisi vardı, içinde zamanda yolculuk geçen bir diziydi. Yine bir Netflix yapımı olan Hakan: Muhafız dizisinde de bu tema işleniyordu. Beyaz perdede A.R.O.G, Arif V 216 gibi Cem Yılmaz’ın içinde bulunduğu yapımlar vardı. Zaman Makinesi 1973, 1973; Arif V 216 ise 1969 yılında geçen yapımlardı. Kısacası zamanda yolculuk teması bizim ülkemizde bir ilk değil, muhtemelen son da olmayacak.

Diziye Dair

Bu dizinin son bölümüne göre muhtemelen ikinci ve hatta belki de ikinci sezondan daha fazlası gelecek. Bu kez farklı farklı olaylar işlenecek gibi görünüyor. Pera Palas’ta Gece Yarısı, umuyoruz ki çok daha iyi olur ve birinci sezonda olduğu gibi dağılarak değil, uzun uzadıya sahneleriyle değil, daha derinlemesine ve keyif veren bir şekilde ilerler. İlk sezonu 11.22.63 esintili bir şekilde ilerlese de, son bölüme göre Doctor Who gibi zamanda yolculuk temasına sahip bir dizi olacak gibi görünüyor.

Daha Fazla İçerik
İran’da Aile Dramı: Leila’s Brothers